Mühendislik Meslek Kanunu Tasarısı Acilen Yasalaşmalıdır
Kamu Mühendislerinin sorunlarına kesin bir çözüm getirecek bir kanuni düzenleme artık şart olmuştur!
Mühendislik Meslek Kanunu Çıkarılmasının Faydaları
Mühendislik, birçok sektörün altyapısını oluşturan, bilim ve teknolojiyi hayata geçiren, topluma fayda sağlayan bir meslek grubudur. Mühendisler, inşaat, elektrik, elektronik, makine, yazılım, çevre ve pek çok başka alanda önemli projeler yürütmekte ve toplumun gelişimine katkı sağlamaktadır. Ancak, mühendislik mesleğinin halen tek bir çatı altında düzenlenmemesi ve yasal bir çerçeveye kavuşturulmaması, sektördeki birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, mühendislerin haklarını korumak, mesleki standartları belirlemek ve kamu yararını gözetmek açısından son derece önemlidir.
Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, mühendislik alanındaki birçok sorunun çözülmesine yardımcı olabilir ve mesleğin itibarını artırabilir. Aşağıda, Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılmasının sağlayacağı faydalar detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
1. Mesleki Standartların Belirlenmesi
Mühendislik, yüksek bilgi ve uzmanlık gerektiren bir alandır. Ancak, Türkiye’de mühendislik mesleği, çeşitli disiplinlerdeki mühendisler için tek bir düzenlemeye sahip olmadan ve standartları belirlenmeden uzun yıllardır faaliyet göstermektedir. Mühendislik Meslek Kanunu, mühendislerin hangi eğitim ve sertifikalara sahip olmaları gerektiğini, hangi şartlarda çalışmaları gerektiğini belirleyerek, mesleki standartları oluşturur. Bu, mühendislik alanındaki kalitesiz ve kötü uygulamaların önüne geçilmesine yardımcı olur.
Örneğin, Mühendislik Meslek Kanunu, mühendislik eğitimini tamamlayan kişilerin belirli bir unvan ve yetki ile mesleğe adım atmasını sağlar. Aynı şekilde, mühendislerin görevdeki sorumlulukları ve hakları da net bir şekilde tanımlanır. Bu da mühendislerin hem kamu hem de özel sektörde daha güvenli ve verimli çalışmasına olanak tanır.
2. Mesleki Yetkinliğin ve Güvenliğin Artırılması
Mühendislik Meslek Kanunu, mühendislerin işlerini belirli bir mesleki yeterlilik seviyesinde yapmalarını sağlamaya yönelik kurallar belirler. Kanunla birlikte, mühendislerin sadece belirli bir eğitim düzeyine sahip olmaları değil, aynı zamanda mesleklerinde yetkin olmaları da sağlanır. Bu da özellikle inşaat, altyapı, enerji gibi kritik alanlarda daha güvenli projelerin hayata geçirilmesini mümkün kılar.
Ayrıca, mühendislik mesleğinin yasal çerçeveye kavuşturulması, mühendislerin meslektaşları ile karşılaştıkları etik ve mesleki sorunları çözebilmek için güvenli bir platform sağlar. Kamu projeleri ve büyük inşaat projeleri gibi alanlarda mühendislerin sorumlulukları net bir şekilde tanımlanır, bu da projelerin kalitesini ve güvenliğini artırır.
3. Mühendislerin Sosyal ve Hukuki Haklarının Korunması
Mühendislerin iş güvencesi, çalışma saatleri, ücret politikaları ve diğer özlük hakları Mühendislik Meslek Kanunu ile belirlenebilir. Bu, mühendislerin, işverenlerinin keyfi tutumlarına karşı hukuki haklarını güvence altına alır. Ayrıca, mühendislerin sosyal hakları (sağlık sigortası, emeklilik hakları vb.) gibi konularda da düzenlemeler yapılabilir.
Kanun, mühendislerin çalışma ortamlarını iyileştirecek düzenlemeler ve iş güvencesi sağlarken, işyeri güvenliğini ve sağlıklı çalışma şartlarını da garanti altına alır. Mühendisler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve fiziksel açıdan da güvenli bir çalışma ortamında faaliyet gösterebilir.
4. Mesleki Etik ve Denetim Sistemlerinin Oluşturulması
Mühendislik, toplumsal sorumluluğun büyük olduğu bir meslektir. Mühendislerin mesleki sorumlulukları yalnızca işverenleri ile değil, aynı zamanda toplumla da bağlantılıdır. Bu bağlamda, mühendislerin etik kurallarına uymaları son derece önemlidir. Mühendislik Meslek Kanunu, mühendislik pratiğinde karşılaşılan etik sorunları düzenleyerek, meslektaşlar arasında dürüstlük, adalet, güvenilirlik gibi temel etik ilkelerin yaşamasını sağlar.
Kanun, mühendislik pratiğinde ortaya çıkabilecek etik ihlalleri düzenleyip, denetim mekanizmalarını oluşturur. Bu da mühendislerin işlerinde ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar, etik dışı bir davranış sergileyenlerin engellenmesine yardımcı olur.
5. Mühendislerin Mesleki Gelişimlerini Desteklemek
Mühendislik, sürekli gelişen ve yenilenen bir alandır. Bu nedenle, mühendislerin kendilerini mesleki olarak sürekli geliştirmeleri gerekir. Mühendislik Meslek Kanunu, mühendislerin eğitim ve sertifikasyon süreçlerine yönelik düzenlemeler getirerek, mesleki gelişimi teşvik eder.
Kanun, mühendislerin belirli aralıklarla eğitim almasını, yeni teknolojilere uyum sağlamasını, değişen mevzuatlara adapte olmasını ve güncel mühendislik uygulamaları konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlar. Bu, mühendislerin daha nitelikli çalışmasına ve profesyonel yetkinliklerini artırmalarına yardımcı olur.
6. İş Gücü Göçünün Azaltılması
Türkiye’deki mühendisler, daha iyi iş koşulları ve maaşlar için yurtdışına yönelme eğilimindedir. Mühendislik Meslek Kanunu, ülke içinde mühendislik mesleğini cazip kılacak şartlar oluşturursa, mühendislerin yurtdışına göç etme isteğini azaltabilir. Kanun, mühendislerin haklarını ve iş güvenliğini artırarak, sektördeki değerli iş gücünün ülkede kalmasını sağlar. Bu da uzun vadede mühendislik sektöründe nitelikli insan kaynağının korunmasına yardımcı olur.
7. Toplumsal Fayda ve Kamu Projelerinin Kalitesinin Artması
Sonuç olarak, Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, toplumun daha güvenli, sürdürülebilir ve kaliteli projelerle buluşmasını sağlar. Özellikle büyük altyapı projelerinde mühendislerin daha etkin ve yetkin bir şekilde çalışması, kamu hizmetlerinin kalitesini artırır. Ayrıca, mühendislerin ulusal projelere katkısı daha sağlıklı bir şekilde düzenlenerek, toplumsal fayda sağlanır.
Sonuç
Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, sadece mühendislerin haklarını korumakla kalmayacak, aynı zamanda mühendislik mesleğinin kalitesini ve itibarını artıracaktır. Toplumun her alanında mühendislerin etkili bir şekilde çalışabilmesi, projelerin daha güvenli ve verimli bir şekilde hayata geçirilmesi, ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bu nedenle, mühendislik mesleği için yasal bir çerçeve oluşturulması, tüm mühendislik disiplinlerinde profesyonelliği teşvik eden ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayan önemli bir adım olacaktır.
Mühendislik meslek kanunu çıkartılırken kısır bir kanun olarak asla çıkartılmamalıdır. Sorun sadece özlük hakları meselesi değildir. Bugün teknik kurumlarda bile mühendis ve mimarların amirleri torpille tekniker teknisyen kökenli açık öğretim bitirmiş kişiler yapılabilmektedir. Kendimize emsal kabul ettiğimiz hekim ve hakimlerin çalıştıkları kurumlarda zorunlu en üst amir olma şartları vardır. Bizlerin çalıştığı kurumlarda ise il müdürlüğü, bölge müdürlüğü, daire başkanlığı gibi herkesin atanabileceği makamlar bulunmaktadır. sağlık bakanlığına bağlı herhangi bir hastanenin sorumlusu baş hekimse yada herhangi bir mahkemenin sorumlusu mahkeme başkanı veya baş savcı ise biz mühendislerin de çalıştığı kurumların en üst amiri zorunlu olarak baş mühendis veya baş mimar olduğu taktirde hem özlük hakları hem de hiyerarşik yapılaşmada saygınlığımız denk mesleklerle eşitlenecektir. Yani siz mühendis, uzman mühendis, baş mühendis kadrolarını oluşturup bunu il müdürü yada bölge müdürüne bağladığınızda mesleki saygınlığınızı kaybediyorsunuz ve il müdürü ve bölge müdüründen fazla özlük haklara da sahip olamıyorsunuz.